19 Ocak 2012 Perşembe

Severim - Tren yolculuğu



Küçüklüğümde tanıdım tren yolcuğunu; annanem (tdk'ya göre anneannem) İstanbul'un bir diğer ucunda otururdu ve ona gidebilmemiz için annemle trene binerdik. Tren seyir halindeyken Florya'da denize girenleri, hemen tren raylarının yanında eski ahşap evlerin olduğu mahalleleri, sokakta yaz sıcağına aldırmadan oraya buraya sıçrayan çocukları... kendim de trenle birlikte bir yandan akarken rayların üzerinde uzun bir filmi keyifle bitirmenin mutluluğuyla tebessümle inerdim trenden. 

Hızlı çekimdi ve yine sahneleri tamamlamak bana kalırdı. Tren bildiğimiz gibi çabuk hareket eder ve topu eline atmak için eyleme geçen çocuğun yakan top oynarken diğer çocuğa isabet ettirip ettiremediğini ancak tahmin edebilirsiniz. Sonrasında öğrendiğim ve aslında gerekli hesaplama ile tutturabileceğim, Yol = Hız*Zaman formülüne her ne kadar beynimize dövme yaptılarsa da üzgünüm hayat içinde kullanmaya ihtiyaç duymadım. Daha çocuğum ama çamaşır asan kadının elinden kayan çarşafı yere düşerken tek kare gördüğümde yere vardığında kirleneceğini bilecek kadar da büyük :)

Aradan geçen yıllarda trene hiç binmedim.. Yıllar bize daha çok araba, tramvay, metro, uçak, deniz otobüsü vs.. gibi yeni ulaşım araçları getirdi. Tren siyah beyaz bir anı olarak kaldı hayatımda. Yıl 2009 ve Eskişehir'e düşen yolumuz bize bambaşka keyifli bir dünyanın kapılanı yeniden araladı. Öylesine keyifli, öylesine rahat ve konforlu bir yolculuktu ki... İçinde bulunan restaurant bizi sıcak ve samimi bir cafe ortamına taşırken bir yandan da aslında kendi yaşadığımız dünyadan koparmıştı. Huzurla ve önceden çizilmiş çizgi üzerinde yol alan bu ulaşım aracı insanı güvende hissettirirken, bir yandan da bir yerlere taşıyordu.

Yıl 2012 yol yine Eskişehir'deydi ve biz yine bu nostaljik yolculukta uzun zamandır bölünmeden yapabildiğimiz bir şey yaptık, birçok istasyonu ile ilgili hayatımızın, başka başka istasyonlarda soluklanarak sohbet ettik..

"Dr. Who" izler misiniz bilmem ama dizi hem geçmişte hem gelecekte geçer ve çok ilkel objeler kullanılarak anlatılır konu... 

Tren; kapıları dokununca açılan, 
uzay gemisinde olduğun hissi veren; ilkel bir araçtır! :)

Okul yıllarımda vapur kullanabildiğim için şanslıydım ama evlerine ulaşmak için yıllarca uzun yol trene binen insanları kıskanacak kadar da şımarığım sanırım. Trenle ilgili güzel bir tavsiye de aldım Eskişehir'li değerli dostumdan; bilet alırken kapı girişlerinden almamaya dikkat et, özellikle gece yolculuklarında. :)

Tren seferlerinin bazılarının kaldırıldığından haberdar olduk bu yolculuk dolayısıyla, umarım sadece yenileştirme çalışmalarıdır ve trenlerin o vazgeçilmez samimiyetini koruyarak yapılır.

Aramızda bir karar aldık ve arada plansız tren yolculuklarına çıkmaya karar verdik. Sizce ilk yolculuk nereye??
 


2 yorum:

  1. Ben de böyle bir hayal içindeyimdir hep. Bir gün böyle bir tren yolculuğu dizisi yapacak olsam nedendir aklıma karadeniz ve doğu anadolu bölgelerinden başlamak gelmiştir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Karadeniz ve Doğu Anadolu2nun bir kısmını yıllar öncesinde araç ile gezmiştim. Aralarından seçim yapmak gerekirse Karadeniz'in ton ton yeşilinde gezmeyi hayal bile edemiyorum...

      Sil